Saçlarınızın dökülüyor olması, bunun kalıcı kellikle sonuçlanacağı anlamına gelmiyor. Saç dökülmesi; anagen, katagen ve telogen fazdan oluşan saç büyüme döngüsünün doğal bir parçası. Saç bilimiyle uğraşan uzmanlar, günde 25 ila 100 saç telinin dökülmesinin normal olduğunu söylüyorlar. Ancak rehavete kapılmak için acele etmeyin. Normal sınırları zorlayan ve yoğun saç dökülmesi sorunuyla bizi baş başa bırakan koşulları çoğu kez engelleyemeyebiliyoruz. Bunun en somut örneği androgenetik alopesi. Genetik faktörlerin etkili olduğu androgenetik alopesi, erkek tipi kellik olarak da biliniyor. Androgenetik alopeside saç dökülmesi aşamalı ve ilerleyici özellikte. Bir çırpıda kellikle sonuçlanmasa da, saç kaybı zaman içerisinde kalıcı hale geliyor. Kalıcı saç kaybı bazen de; düşme, darbe, yangın, trafik kazası gibi durumların tatsız bir sonucu olabiliyor. Saç ekimi, erkek tipi kellik ya da çeşitli kazalar sebebiyle kafa bölgesinde meydana gelen bölgesel saçsızlığı gidermenin en etkili ve kalıcı çözüm seçeneği. Ancak bu sorunlarla saç kaybı yaşamanız, saç ekimi ameliyatı için uygun aday olduğunuz anlamına gelmiyor. Interliva ailesi olarak, bir hastanın saç ekimi ameliyatına karar vermeden önce sıkı bir uygunluk değerlendirmesiyle işe başlarız. İşte adım adım vermeniz gereken sınavlar!
Saç Ekimi İçin Uygun Yaşta Mısınız?
Saç ekimi genç bireylere tavsiye ettiğimiz bir prosedür değil. Bunun en büyük nedeni saç dökülmesinin devam etme potansiyeli. Özellikle genetik yatkınlık kaynaklı saç dökülmesi sorunu başlamış kişilerde, dökülmelerin stabil olması yani durması ya da büyük ölçüde yavaşlamış olması gerekir. Bunu göz ardı edersek, ekilen saçların civarında olan saçlar döküldüğünde hiç de estetik olmayan bir görüntüyle baş başa kalabilirsiniz.
Saç Ekimi Ameliyatı İçin Sağlık Koşullarınız Elverişli Mi?
Saç ekimi cerrahi bir prosedürdür. Ameliyatın yapılabilmesi için, hastaların sağlık durumunun nispeten iyi olması gerekir. Kalp, hipertansiyon, kontrol altına alınamayan diyabet, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarının olduğu durumlarda saç ekimi ameliyatları risk teşkil eder.
Donör Alanda Yeterli Miktarda Saç Köküne Sahip Misiniz?
Saç ekiminin başarısı donör alan koşullarıyla doğrudan ilgilidir. Saç ekimi için ideal kabul ettiğimiz donör alan, başın iki kulak arasında kalan kısmıdır. İstenilen yoğunluğun ve doğal sonuçların elde edilebilmesi için; saç köklerinin toplandığı ve dönör alan olarak isimlendirdiğimiz bölgede, yeterli miktarda sağlıklı saç kökünün olması gerekir. Donör alanın saç ekimi ameliyatı için yeterli olmaması ya da elverişsiz olması durumunda, vücudun farklı bir bölgesinin de donör alan olarak belirlenebileceğini hasta çok iyi anlamalıdır.
Gerçekçi Beklentilere Sahip Misiniz?
Saç ekimi; alanında uzman ve tecrübe sahibi doktorlar tarafından, uygun teknolojiyle ve sağlıklı klinik koşullarda gerçekleştirildiği müddetçe başarı oranı oldukça yüksek bir prosedürdür. Tüm bu koşullar sağlanmasına rağmen memnuniyetsizlikle sonuçlanmışsa, bunun en büyük nedeni hastaların gerçekçi olmayan beklentileridir. Bu noktada hayallerinizi makul bir seviyeye çekmeye çalışır, hiçbir koşulda memnun olmayacağınıza kanaat getirirsek ameliyatı gerçekleştirmekten kaçınırız.
Psikolojiniz Ne Durumda?
Vücut sağlığınız kadar, ruh sağlığınız da bizim için önemlidir. Psikolojinizin saç ekimi ameliyatı için iyi durumda olması gerekir. Bazı psikolojik hastalıklar bu prosedür için büyük engel teşkil eder. Buna trikotillomaniyi örnek verebiliriz. Saç yolma hastalığı olarak bilinen trikotillomani sorunu yaşayan hastalar, saç ekimi için uygun değillerdir. Stres ve kaygı bozukluğunun bir tezahürü olan trikotillomani hastalığında en büyük risk, hastaların ekilen saçları koparma eğiliminde olmalarıdır. Buna ek olarak, az önce bahsettiğimiz memnuniyetsizlik karakteristik bir özellik olmanın dışında psikolojik bir rahatsızlığın getirisi de olabilir. Bu ve benzeri durumları yaşayan kişiler için saç ekimi uygun bir prosedür değil.